Yakın Partner Şiddeti'nin Psikolojik Etkileri

Günümüzde önemli toplumsal sorunlardan biri şiddet eylemidir ve romantik ilişkilerde de bu eylemle sıklıkla karşılaşılabilir. Şiddet, farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Türkiye’de her 4 kadından 1’i fiziksel, 2 kadından 1’i de duygusal şiddete maruz kalmaktadır ve bu oranların maalesef çok yüksek oranlar olduğu aşikardır. Şiddet birçok farklı tanımı olan geniş bir kavramdır. Fiziksel ve duygusal şiddetin yanı sıra, sıklıkla karşılaştığımız şiddet türlerinden bir diğeri de dijital şiddettir. Tarafların, birbirlerinin bütün kişisel şifrelerini bilme ve sosyal ağlardaki profillerini kontrol etme istekleri aslında güven ile ilgili bir durumdur ve karşı tarafa bu isteklerin yerine getirilmesi için baskı yapılması da dijital şiddet olarak adlandırılmaktadır. Peki, ilişkilerde yaşanan psikolojik, fiziksel veya dijital şiddetin partnerler üzerindeki psikolojik etkileri nelerdir?

İlişki içerisinde yaşanan şiddet planlı, programlı ve bir amaca hizmet eden bir eylemdir. İlişkiye ve partnerine derin zararlar verebileceğinin bilincinde olsa dahi, şiddeti uygulayan kişi bu davranışını sürdürmeye devam eder. Şiddeti uygulayan taraf, partnerine suçluluk, utanç ve korku gibi duyguları hissettirerek, hayır diyememesine, yapılan ufak tefek iyiliklere fazla önem atfetmesine, kişisel sınırlarını belirleyememesine ve kişiden ayrılamamasına sebep olabilir.

Peki bu durumun nasıl önüne geçilebilir? Şiddet eylemi, bireye dair (yaşam öyküsü, kişilik yapılanması, öğrenme…vb gibi) bir çok faktörün bir araya gelmesi sonucu oluşur. Bu durumun en sağlıklı çözümü ise, partnerin/partnerlerin bu eylemin farkına vararak bir uzmandan profesyonel yardım talep etmesidir.

Şiddet eylemi, fiziksel, duygusal ya da dijital olarak türü ne olursa olsun, kabul edilemez. Böyle durumlarda, özellikle hayati tehlike söz konusu ise, şiddete uğrayan kişi koruma altına alınmalı ve psikolojik destek sağlanmalıdır. Şiddet uygulayan taraf ise gerekli hukuki çerçevede değerlendirilmelidir. Duygusal ya da dijital şiddet eylemi durumlarında ise, çiftin, bu eylemlerin “şiddet” olarak değerlendirildiğini anlaması ve çift-eş terapisi hizmetine başvurarak, şiddetin önüne geçmek ve ilişki doyumlarını arttırmak yönünde destek almalıdırlar.

Duygusal ve dijital şiddete birkaç örnek;

· Partnerlerden birinin, ya da karşılıklı olarak, özgürlüklerin kısıtlanması (arkadaş, aile, sosyal çevre…vb ile ieltişimin yasaklanması)

· Partnerlerden birinin, ya da karşılıklı olarak, duygusal ihtiyaçlarının yok sayılması.

· Partnerlerden birinin, ya da karşılıklı olarak, “ayrılık” ile tehdit edilmesi.

· Partnerlerden birinin, ya da karşılıklı olarak, rızası dışında kişisel şifrelerinin ele geçirilmesi ve hesaplarının izinsiz incelenmesi.

· Partnerlerden birinin, ya da karşılıklı olarak, isteklerini ve ihtiyaçlarını tehdit yoluyla karşılatması (örn. İstediğim olmazsa senden ayrılırım, sen bana şunu yaparsan, ben de sana şunu yaparım…gibi)

Şiddet, bilinçlenildikçe değişen ve önüne geçilebilen bir olgudur. Sağlıklı diyalog kurmanın ve ihtiyaçların şiddete başvurmadan karşılanmasının bir sürü alternatif yöntemi vardır. Lütfen siz de, kendiniz ve ilişkiniz için böyle durumlarda profesyonel destek almaktan çekinmeyin.

Çift-Eş Terapisi ile ilgili daha fazla bilgi almak isterseniz Hizmetlerimiz kısmından ilgili bölümü okuyabilirsiniz.

Uzm. Klinik Psikolog Ecemnur Terzi

Pelen Psikoloji uzman kadrosuyla Kurtköy, Pendik bölgesinde bireysel psikoterapi, online psikoterapi, çift-eş terapisi, ergen terapisi, kurumsal danışmanlık ve psikolojik testler hizmeti vermektedir.